Merhaba,
Gectigimiz hafta sonu sezonun 3. Dünya Kupasi yarisi icin Avrupa’daki en sevdigim parkur olan Nove Mesto’daydik. Cuma günü firtina seklinde yagan yagmur yüzünden yolda cok zor anlar yasadik: Karanlik, sis, saganak ve yaklasik 5 saniyede bir cakan simsekler nedeniyle görüs mesafemiz 1m’den azdi. Yol boyunca verdigimiz mücadeleden, her nasilsa tam viraja kücük taslar dökülmüs bir kisimda kayip yoldan ciktiktan, stresten bütün vücudum gerildikten sonra, sonunda Cuma aksami otele ulasmayi basardik.
Cuma gününün tam tersi, Cumartesi günü hava acik ve günesliydi. Fakat iki gün boyunca yagan yagmurdan dolayi parkur cok kaygandi. Nove Mesto parkuruna baktiginizda, stadyum seyircisinin bulundugu kisim haric neredeyse hic düzlügü yoktur. Parkurun inisleri de cikislari da kökler ve kayalardan olustugu icin, yagmurlu havada son derece kaygan ve tehlikeli hale gelir.
Cumartesi günü, kaygan ve islak parkurda attigim iki tur beni teknik olarak oldukca cesaretlendirmisti. Cünkü gecen yila göre teknik kisimlarda cok daha aktif, cok daha cesurdum. “Rubena Choice” denilen, gecen yil 26” bisikletimle gecemedigim, parkurun en tehlikeli kismini bu yil 27,5” bisikletimle gecmeyi basardim. Tabi ki parkur gecen yila göre daha sürülebilir bir haldeydi. Cünkü gecen yil “Rubena Choice” kisminda dünyanin en iyi sporcularindan biri olan J. Kulhavy bile kötü bir düsüs yasamisti. Gelen tepkiler üzerine bu yil tehlikeyi biraz daha indirgemislerdi. Sonunda Cumartesi gününü parkurdan emin, hatasiz ve konsantre olmus bir sekilde tamamladim.



Pazar günü hava bir önceki güne göre cok daha iyiydi. Sicak ve günesliydi ve parkur kismen kurumustu. Her zamanki gibi, dünyanin en cilgin seyircisi hic durmadan tezahürat yapiyordu. Müthis, büyüleyici bir kalabalik vardi ve ben diger 87 sporcu ile baslangic cizgisindeydim. Bu arada federasyon baskanimiz sayin Emin Müftüoglu da oradaydi ve yaris öncesi sans diledi. Kötü bir enfeksiyon dönemi, dibe vurus, toparlanma mücadelesi, bir haftalik hafif bir antrenman ve iste buradaydim. Bu zorlu parkurda, dünyanin en iyi sporculariyla mücadele verecek olmanin gururuyla yarisa hazirdim.
Yaris, “start loop” denilen bir bos tur+5 tur üzerinden yapildi. Start loop parkurun normalinden daha kisa, teknik olmayan bir turdu. Fakat ben kendimi inanilmaz kötü hissettim. Mukavemetim yetersizdi. Interval calisamadigimdan bu hizli cikis bana agir gelmisti. Ilk turda biraz toparlanmaya basladim. Cikislar inanilmaz teknik ve zordu. Kökler, zaten cok dik olan tirmanislari daha zor ve teknik hale getirmek icin isbirligi yapmis durumdaydi. Amacim parkurun hicbir yerinde yürümemekti. Zaten öylesine cilgin bir seyirci var ki Cek Cumhuriyeti’nde, onlarin önünde yürüyemezsiniz. Sonuncu da gelseniz, yaris lideriymissiniz gibi sizi desteklerler, bagirirlar, alkislarlar ve ister istemez devam edersiniz. Itici bir gücleri var. : )
Teknik inislere geldigimde her seferinde nabzim cok yüksekti ve acikcasi kaza yapmaktan korkuyordum, bu nedenle özellikle “Rubena Choice”e gelirken hizimi düsürerek nabzimin düsmesi icin kendime zaman kazandirmaya calistim. Teknik olarak gayet iyi bir turdu, fakat her nasilsa henüz kendimi bulamamistim. Birinci turun sonuna dogru tempom artmaya baslamisti. Ikinci tura girerken daha konsantreydim. Fakat cikislara dayanmak inanilmaz zor olmaya baslamisti. Yine de daha hizli ve hatasiz bir sekilde gecti bu tur. Acikcasi ilk turda tur yiyecegimi düsünürken, ikinci tura girebilmis olmak umdugumdan iyi bir sonuctu. Bir tirmanista lider sporcudan tur yedim ve %80 kuralina takilarak yarisi tamamlamis oldum.

Bana söylenen “start loop”taki yorgun halimin ilk turdan itibaren degistigi, durusumun, vücut dilimin daha da güclü göründügü seklindeydi. Gecen yilki performansimla kiyasladigimda ben ve antrenörümün düsündügü ise ayniydi. Yani neredeyse gecen yilki performansimla ayniydim bu yil. Bu demek oluyor ki, her yil daha da gücleniyorum. Hastaligima ve antrenmansizligima ragmen, gecen yil iyi durumda oldugum yarisla ayni performansi sergileyebildiysem, hastalanmamis olmasaydim gecen yila göre cok daha iyi bir sonuc cikarabilirdim. Bu cok umut verici!

Yarisin diger bir güzel tarafi da Türkiye’den Isak Ünal’in U23 (23 yas alti) kategorisinde yarismis olmasiydi. Gayet güzel bir yaris cikardi. Kendisini tebrik ediyorum.
Elbette ki Nove Mesto’da yalniz degildim. Takimim da oradaydi ve onlar olmadan bu kadar rahat olamazdim. Bana yardim etmek, desteklemek icin ellerinden gelen her seyi yaptilar. Bu yüzden Thomas Schröder’e (onun ilk Dünya Kupasi tecrübesiydi ve harika bir is cikardi), Toni Rudolph ve Juliane Reich’e (müthisti, özellikle zihinsel olarak beni rahatlatmak adina yaptigi konusmalar harikaydi), tüm destekcilere, Oakley gözlükleri sponsorumuz oakshop.cz’ye (sicak yaklasimlari ve misafirperverlikleri icin) ve bütün arkadaslarima tesekkür ederim. Sizlerle olmak harika bir duygu. Simdi gözlerimiz bu hafta sonu 4.sü yapilacak olan Dünya Kupasi icin Albstadt’a (Almanya) cevrilmis durumda. “Devil’s Corner” (Seytan kösesi/dönüsü) bizi bekliyor.
Sevgilerimle.